Yeni Dünya Düzeni Corona'yı Çok Sevdi

Corona virüsünün nasıl başladığı nereden çıktığı kesin değil, bu da farklı söylentilerin önünü açıyor elbette. Ancak nereden bakarsanız bakın, ne şekilde ortaya çıkmış olursa olsun Corona virüsünün yeni dünya düzeni tarafından çok sevildiği ortada. İşte yeni dünya düzeni ile salgının yollarının kesiştiği 6 nokta:



  • Bilginin merkezi kontrolü: Bilginin güç olduğu ve toplumları yönetmek için kullanılabildiği günümüzde bilginin insanlara otoritenin istediği şekilde ulaşması kritik. Özellikle salgın gibi global krizlerin yönetilmesinde kurumlar, devletler, otoriteler yanlış veya yönlendirilmeye açık bilgi bombardımanı ile toplumların zarar göreceği tezine tutunarak her türlü bilginin sansürlenmesine veya kontrol edilmesine olanak sağlayacak acil durum çözümlerini gündelik hayatın parçası haline getirmeye çalışırlar. Global sorunların çözümünde devletlerin de ötesinde Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi kurumların eli ile bilginin merkezi yönetimi gerçekleştirilmek istenecektir. Zira devletlerin bu sorunları çözmede yetersiz kaldıkları kolaylıkla ispatlanacaktır.
  • Kripto paraların yaygınlaşması: Bu yeni dünya düzeninin uzun soluklu bir projesidir. Toplumdaki her şeyin dijital hale getirilerek kontrol altına alınması felsefesine dayanır. Böylece her türlü işlem takip edilebilir, her türlü hareket, gelir, sosyal tepki daha gelişmeden tespit edilip yok edilebilir. Hükümetler ise her türlü vergi oluşturan hareketi görebileceğinden, kayıt dışı gelirleri yakalayıp en üst düzeyde vergi toplayabilir. İşte bu virüs sayesinde elden ele gezen para artık salgına neden olarak gösteriliyor ve bu da kripto paraya geçişi hızlandıracak sağlam bir gerekçe oluşturuyor.
  • Olağanüstü hal ilan edilerek bireysel hakların askıya alınması: Bir süredir yeni dünya düzeni destekçileri Çin'deki otoriter yapıyı dünyaya örnek olarak gösteriyorlar. Özellikle virüs sonrası dönemde Çin'de salgının önünü almak için yapılanlar kişisel hakların tamamen askıya alındığı, toplum faydası için feragat edildiği bir senaryonun hayata geçmiş hali. Bir anlamda yönetimler ne seviyeye kadar insan haklarından taviz koparabileceklerini deniyorlar
  • Zorunlu aşılama: Yeni dünya düzeninde aşılama uzun süredir tartışılan bir başlık. Elbette insanoğlunun salgınlara karşı en büyük silahı aşılar olagelmiştir. Ancak diğer taraftan Corona salgını nedeni ile apar topar üretilecek, belki de yeterinde test ve kontrolü yapılmayacak bir aşı ile birlikte vücuda neler enjekte edilebileceği kafalarda soru işaretleri yaratacaktır. Komplo teorisyenleri bu aşı ile yeni dünya düzenin peşinde olduğu mikroçiplerin vücuda enjekte edileceğini bile iddia etmekteler. Hatta iddialara göre denemeler ABD'deki evsiz topluluk üzerinde başlamış bile.
  • 2030 hedefleri: Çin Wuhan şehrini 2030 yılına kadar akıllı şehire dönüştürmeyi hedeflemişti. Gerek bilim adamlarının yetiştirilmesi, gerek 5G teknolojisi ile donatılması, devlet bazlı teknoloji şirketlerinin oluşturulması ve büyütülmesi hedeflenmişti. Bu şehir Çin'in gururu ve sembolü olacaktı, sizce hala mümkün mü?
  • Irklara duyarlı biyolojik silah: Sizce Corona virüsü sadece uzak doğu asya ırkları için mi geliştirildi? Şimdilik bunu bilmek mümkün değil ancak Çin-Kore-Japonya'daki resim dünyanın geri kalanından çok farklı. Bu dünyanın merkezini Asya'dan alıp yeniden Batı'ya çevirmenin bir yolu olarak düşünülmüş olabilir ancak bekleyip salgının batı ülkelerinde, Hindistan ve Rusya'da neler yapacağını takip etmeliyiz. Fakat şu bir gerçek ki Corona virüsü ırklara duyarlı bir silah olsa da olmasa da şimdiden globalleşen dünyayı değiştirmeyi başardı. Artık her ülke özellikle tedarik zinciri ağını yeniden planlamak zorunda.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Maymun

Kağıt Para Kullanmayın

Eğitimde Siyah Kuğu Etkisi