Çobanları Laboratuvar’da İstihdam Etmeye Hazır Mıyız?
Türkiye son yıllarda artan şekilde hayvancılık politikalarını konuşup duruyor. Hayvancılık bir ülkenin temel endüstrilerinden, olmadığında ithalata bağlı kalıyorsunuz, GIDA güvenliğiniz riske giriyor, enflasyon kontrol dışına çıkabiliyor.
Bu nedenle STRATEJİK bir endüstri. Ancak diğer taraftan trendler başka birşey gösteriyor. Kültür Eti’ni anlattığım yazımda konuyu irdelemiştim. Ne yazık ki, büyük baş hayvancılık ile çiftliklerde et üretme artık yavaş yavaş vazgeçmek zorunda kaldığımız kötü bir alışkanlık. Hayvancılığın çevreye olan zararı ve sürdürülebilir olmadığını önceki yazımda bahsetmiştim, Verimlilik gözü ile de baktığımızda laboratuvarda üretilen dana eti çok daha etkin bir süreç ve kaynak israf etmiyor. Peki durum böyle ise TÜRKİYE hayvancılıkta nasıl ilerlemeli?
Aslında resim ortada, senaryo belki birkaç yıl ötelenebilir ancak üç aşağı beş yukarı olacakları tahmin etmek zor değil. Et üretimi de artık yüksek teknoloji gerektirecek. Arge yatırımlarımda geç kalma durumu ise ağır bir ithalat ihtiyacı ile bizleri karşı karşıya bırakacak. Odağımızı geleceği kurtarmak için teknoloji geliştirmeye vermeli insan kaynağımızı buna uyumlandırmalı ve eğitmeliyiz. Geleneksel hayvancılığın olmayacağı, çobanlara ihtiyaç duyulmayacak bir geleceğe her açıdan hazır olmalıyız.
Bu nedenle STRATEJİK bir endüstri. Ancak diğer taraftan trendler başka birşey gösteriyor. Kültür Eti’ni anlattığım yazımda konuyu irdelemiştim. Ne yazık ki, büyük baş hayvancılık ile çiftliklerde et üretme artık yavaş yavaş vazgeçmek zorunda kaldığımız kötü bir alışkanlık. Hayvancılığın çevreye olan zararı ve sürdürülebilir olmadığını önceki yazımda bahsetmiştim, Verimlilik gözü ile de baktığımızda laboratuvarda üretilen dana eti çok daha etkin bir süreç ve kaynak israf etmiyor. Peki durum böyle ise TÜRKİYE hayvancılıkta nasıl ilerlemeli?
- Kısa vadede hayvancılığı teşvik etmeye devam edebiliriz ama bilmeliyiz ki orta vadede Kültür Eti yani laboratuvar ortamında üretilen et daha verimli bir rakip olarak masada olacak. Bu nedenle yeni teknolojide ARGE çalışmalarını şimdiden desteklemeliyiz.
- Yaklaşık 10-15 yıl içinde Kültür eti hayvancılığın rakibi olarak piyasada yerini alacak. Daha çevreci olması bu eti tercih edilir hale getirecek. Bu teknolojiye yatırım yapmamış ÜLKELER ithalat yapmaya başlamış olacaklar. Gelişmekte olan ülkelerdeki hayvancılık sektörü de böylece yavaş yavaş küçülecek, sütçülüğe dayalı bir üretim kalacak.
- 15-50 yıl içinde ise maliyetlerin düşmesi ile et işi muhtemelen birkaç global üreticinin tekelinde kalacak. Bu global üreticilerden ülkeler et ithal etmek veya kendi eski usul verimsiz üretimine devam etmek durumunda kalacaklar. Kısacası bildiğimiz hayvancılık sektörü bitecek ve bu sektörde çalışan insanları laboratuvarlarda, dokudan et üreten tesislerde veya başka bir sektörde değerlendirmek durumunda kalacağız.
Aslında resim ortada, senaryo belki birkaç yıl ötelenebilir ancak üç aşağı beş yukarı olacakları tahmin etmek zor değil. Et üretimi de artık yüksek teknoloji gerektirecek. Arge yatırımlarımda geç kalma durumu ise ağır bir ithalat ihtiyacı ile bizleri karşı karşıya bırakacak. Odağımızı geleceği kurtarmak için teknoloji geliştirmeye vermeli insan kaynağımızı buna uyumlandırmalı ve eğitmeliyiz. Geleneksel hayvancılığın olmayacağı, çobanlara ihtiyaç duyulmayacak bir geleceğe her açıdan hazır olmalıyız. 
Yorumlar
Yorum Gönder